philosophy

• din

  yüce olduğuna inanılan bir güç karşısında boyun eğmek ve teslim olmaktır
• teoloji(ilahiyat)

  belirli bir dinin kurallarını, ibadet şekillerini, tanrı-kul ilişkisini inceleyen bilgi dalı
• tanrı

  evreni yarattığına inanılan yüce varlık
• vahiy

  tanrının aracılar vasıtasıyla ilettiği mesaj
• peygamber

  vahyi iletmek üzere seçilmiş kişi
• iman

  tanrının emirlerinin kul tarafından kabul edilmesi. kulun tanrıdan gelenlere inanması
• ibadet

  inancın eyleme dökülmüş hali
• yüce

  diğer varlıklardan farklı olarak tanrının en üstün olduğunu anlatan sıfat
• kutsal

  dini açıda ayrıcalıklı ve önemli olan
• ahiret

  ödül ve cezanın verileceği öbür dünya, ölümden sonraki hayat
• laiklik

  din ve devlet işlerinin ayrılması
• teizm(tanrıcılık)

  tanrının varlığını ve mesajlarını kabul eden görüş
• deizm(yaradancılık)


  tanrının varlığını kabul etmekle birlikte peygamberlere ve vahye inanmayan görüş
• panteizm(tüm tanrıcılık)


  tanrı ile evreni bir kabul eden görüş
• panenteizm(kamu tanrıcılık)


  evrendeki her şey tanrıya içkindir. yani tanrıdan bir parçadır. fakat tanrı evrene aşkındır.
• ateizm(tanrı tanımazcılık)

  tanrının varlığını inkar eden görüş
• naturizm(doğaya tapma)

  insanların bilim öncesinde açıklayamadıkları doğa olaylarını kutsal kabul etmesi
• animizm(ruha tapma)

  ölmüş ata ruhlarının evrende dolaştığını ve ara sıra hayatımıza müdahale ettiğini savunan görüş
• totemizm

  15-20 kişilik ilkel klan ailesinin ortaklaşa kabul ettiği ortak bir nesneye tapılması.
• fetişizm

  eşyalara kutsallık yüklemek ya da totemin küçük maketlerine tapmak
• agnostisizm(bilinemezcilik)


  tanrının varlığının insanlar tarafından bilinemeyeceğini savunan görüş
• monoteizm

  tek tanrıcılık
• politeizm

  çok tanrıcılık
• siyaset felsefesi

  siyaset sözcüğü arapça idare etmek, işleri yoluna koymak anlamına gelir. politika sözcüğü ise politea sözcüğünden polis şehir devletinin yönetim işleri anlamındadır
• aristotalese göre politika; bir ülkede vatandaşların toplumu ilgilendiren işlerle yaptığı her şey
• sivil toplum

  kanunlar çerçevesinde devlete karşı hakkını arayabilen, sivil toplum kuruluşları sayesinde devletin erişemediği noktalara erişen toplumdur
• devlet

  bir ülkedeki yönetim ve hizmetlerin en üst seviyede soyutlaşmış haline devlet denir
• iktidar(yönetme gücü)

  bir ülkede yöntemleri farklı olsa da yönetme gücünü elinde bulunduran kişi veya kurum
• muhalefet

  bir ülkede yönetime talip olmuş fakat bunu başaramamış olan gruba muhalefet denir.
• meşruiyet

  bir ülkedeki yönetimin mevcut hukuk kurallarına uygun olmasıdır. meşruiyet kelime anlamı olarak hukuka uygunluk denir.
• hak

  meşru sınırlar içinde başka insanlardan beklentilerinize hak denir
• ödev

  hukuki kurallar içerisinde başka insanların bizden beklentilerine denir
• hukuk

  insan ilişkilerinde hak-ödev dengesini kuran yazılı kurallar bütünü
• norm

  kural
• normatif

  kural koyucu
• yasa(kanun)

  ülke yönetimini sağlayan, değişik kurumlarca hazırlanmış ve yaptırımlarla desteklenen genel kurallar
• bürokrasi

  bir ülkede devletten maaş alarak halkın yararına hizmet veren memurlar topluluğu
• bürokrat

  devlet memuru
• demokrasi

  bir ülkede halkın doğrudan ya da seçilmiş aracılar vasıtasıyla yönetimi elinde bulundurmasıdır
• demokrasi 3'e ayrılır

  doğrudan

  yarı doğrudan

  temsili