Patoloji

Cards (59)

  • Seboreik keratoz

    Benign bir lezyon
  • Seboreik keratoz

    • Sık rastlanır (en çok orta yaşlı veya yaşlı insanlarda görülür)
    • Spontan olarak ortaya çıkar
    • Özellikle gövdede, çok sayıda
    • Ekstremiteler, baş ve boyun
    • Çoğunda fibroblast büyüme faktörü (FGF) reseptör 3 aktive edici mutasyonları içerir
    • Kozmetik bir sorun
    • Yuvarlak, egzofitik, plak şeklinde
    • Boyutları birkaç mm-cm
    • Bejden- koyu kahverengiye kadar değişen renklerde
    • Granüler veya kadifemsi yüzeylidir
  • Mikroskopik görünüm seboreik keratoz
    • Normal epidermisin bazal tabaka hücrelerine benzeyen küçük hücrelerin oluşturduğu monoton topluluklar
    • Yüzeyde aşırı keratin oluşumu (hiperkeratoz) vardır
    • Keratin ile dolu küçük kistlerin (keratin kistleri) varlığı
    • Yüzeydeki keratinin ana tümör kitlesi içine, aşağı doğru olan girintileri (yalancı keratin kistleri) karakteristik özelliklerdir
  • Horn cyst
    Keratin kistleri
  • Mikroskopik görünüm seboreik keratoz

    • Prolifere olan hücreler bazal hücre morfolojisinde ve belirgin kalınlaşma görüyoruz
    • İçerisinde keratin tıkaçlar bulunan keratin horn kistler görüyoruz
  • Aktinik keratoz
    Premalign bir lezyon
  • Aktinik keratoz

    • Epidermis kaynaklı aşikâr bir malignite (skuamöz hücreli karsinom) gelişmesi öncesinde, displastik değişiklik
    • «kronik güneş» etkisi sonucunda ortaya çıkıyor
    • Hiperkeratoz ile birliktelik göstermeleri nedeniyle aktinik (güneşle ilişkili) keratoz olarak adlandırılır
    • 1 cm'den küçük çaplı
    • Açık kahverenkli veya kırmızımsı renkli, pürtüklü lezyonlardır
    • Epidermisin alt katmanlarında sitolojik atipi gözlenir ve bazal hücre hiperplazisi veya atrofi
    • Dermiste kronik güneş hasarının sonucu olan, gri-mavi renkli elastik lifler bulunur (solar elastoz)
    • Parakeratoz
    • Tam kat hücresel atipi görülür -bu lezyonlar «in situ skuamöz hücreli karsinomun» bir şekli olarak kabul edilir
  • Mikroskopik görünüm aktinik keratoz

    • Yüzeyde hiperkeratooz görüyoruz
    • Parakeratoz eşlik ediyor
    • Bazal tabakada atipi izleniyor
    • Epidermisin alt tabakasında baziler peritinositlerde(?) atipi dikkatimizi çekiyor
    • Normal squamoz hücreye göre bunlar daha iriler daha hiperkromatik nükleusa sahipler
    • Solar elastoz, elastik liflerin dejenerasyona bağlı mavi-gri renkli görülmesi durumudur
    • Sağ tarafta atipik bazoloid(?) hücreler prolifere olmuşlar
  • Birçok lezyon geriler veya stabil kalır
  • Lokal tedavi ile ortadan kaldırılmasını haklı kılacak sayıda malign transformasyon görülür
  • Ultraviyole tarafından indüklenen DNA hasarının neden olduğu TP53 mutasyonları görülür
  • Lezyonlar

    Lokal kriyoterapi (yüzeyel dondurmaveya topikal ilaçlar ile tedavi edilebilir
  • Skuamöz hücreli karsinom

    Yaşlılarda, güneşe maruz bölgelerde en sık görülen tümör
  • Skuamöz hücreli karsinom
    • Etken yoğun güneş maruziyeti
    • Erkeklerde daha yüksektir
    • Diğer predispozan faktörler: Endüstriyel karsinojenler (katran ve mineral yağlar), Kronik ülserler, Eski yanık nedbeleri, Ağız yoluyla arsenik alımı, İyonizan radyasyon
    • Öncü in situ lezyonlar görülebilir
    • Ultraviyolenin indüklediği DNA hasarının neden olduğu TP53 mutasyonları sıktır
    • Bunun yanı sıra HRAS aktivasyonu ile normal skuamöz epitelin diferansiyasyonunu düzenleyen sinyaller ileten Notch reseptörlerinde fonksiyon kaybına neden olan mutasyonlar sık
    • Kemoterapi veya organ transplantasyonu nedeniyle immünosüprese durumda olan hastalarda sık
    • Kseroderma pigmentozum hastalarında risk artmıştır
    • Küçük ve cerrahi olarak çıkarılabilir dönemde fark edilir
    • %5'inden azı bölgesel lenf nodlarına metastaz
    • Metastaz yapma olasılığı lezyonun kalınlığı ve subkutan dokuya invazyon derinliği ile ilişkilidir
    • Mukoza (ağız, akciğer, özofagus vb.) skuamöz hücreli karsinomlar çok daha agresiftir
  • Mikroskopik görünüm skuamöz hücreli karsinom

    • Burada saçlı deride görüyoruz
    • Ortası ülsere kabarık bir lezyon
    • Mikroskopisine baktığımızda dermise doğru invazyon yapmış bir tümör
    • Tight-junctionları görüyoruz. Bunlardan dolayı scc olduğunu biliyoruz
  • Bazal hücreli karsinom

    Sık, yavaş büyüyen ve ender olarak metastaz yapan bir tümör
  • Bazal hücreli karsinom

    • Açık deri renkli insanlar
    • Güneş maruziyeti risk faktörleri arasında en önemlisi
    • Bu tümörler lokal eksizyon ile tam tedavi
    • Ancak hastaların %40'ında 5 yıl içinde başka bir bazal hücreli karsinom gelişir
    • Uzun yıllar, ilerlemiş lezyonlar ülsere olabilir, kemik ve sinüs invazyonu şeklinde yaygın lokal invazyon oluşabilir
    • Dünyada en sık rastlanan malign tümörü
    • Metastazları son derece az
    • Genişlemiş subepidermal damarlar (telanjiyektaziler) içeren inci tanesine benzeyen papüller şeklinde görülür
    • Bazı tümörler melanin pigmenti içerir ve bu nedenle melanositik nevüsler veya melanom ile benzerlik gösterebilirler
  • Mikroskopik görünüm bazal hücreli karsinom

    • Tümör hücreleri; normal epidermis bazal tabakası hücrelerine benzer
    • Mukozal yüzeylerde görülmez
    • İki gelişim paterni gözlenir: 1. Epidermisten kaynaklanan #ve papiller dermisi dolduran multifokal gelişim (yüzeyel tip) 2. Stromal matriks içinde, kordonlar veya adacıklar tarzında dermis derinine doğru büyüme eğilimi gösterdiği nodüler lezyonlar
    • Tümör hücre adacıklarının en dış sırasında çekirdekler uzun eksenleri birbirlerine paralel dizilim (palisadik dizilim)
  • Mikroskopik görünüm bazal hücreli karsinom

    • Tümör, fıbrotik stromayı infiltreeden, bazaloid hücre adacıklarından oluşur
    • Bu hücrelerin dar sitoplazmaları ve hücre kümelerinin en dış sırasında yan yana (palisadik) dizilim özelliği gösteren küçük hiperkromatik çekirdekleri vardır
    • Tümör hücre adacıklan ile stroma arasındaki yarık, kesit yapılması sırasında oluşan karakteristik bir artefakttır
  • Mikroskopik görünüm bazal hücreli karsinom

    • En dış tabakasındaki hücreye bakacak olursak dışa doğru sıralanmış palizatlanmayı görüyoruz
    • Dermiste infiltrasyon gösteren bazal hücreli tümörü görüyoruz
    • Bu tümörün bir özelliği fibromiksoid bir stroma içermesidir
    • Kesit esnasında tümör adacıkları dermisteki fibromikksoid stromadan ayrılıyor. Biz bunlara şirinkaj diyoruz. Ayrılma artefaktı ortaya çıkıyor
    • Palizatlanma ve şirinkaj (ayrılma) tipik özelliklerindendir
    • Yine fibromiksoid bir stroma içinde bazal hücre porliferasyonu izliyoruz
    • Retraction artefaktı, bizim kesit esnasında oluşan bir ayrışma. Tümör sebebiyle değil
    • Periferal palizatlanmayı görüyoruz burada. Hücreler perifere doğru çit şeklinde dizelenmişler
  • Melanositik nevüs

    Melanositlerden kaynaklanan konjenital (doğuştan) veya edinsel benign lezyonlar
  • Melanositik nevüs

    • Bazal keratinositler arasında bulunan, belirgin dendritleri olan, melanin pigmenti üreten melanositlerden kaynaklanır
    • Nevüs hücrelerinin çoğalması ve dermoepidermal bileşkeden daha derindeki dermise doğru göç etmesine, hücresel yaşlanma kanıtı olarak algılanır
    • Yüzeydeki nevüs hücreleri daha büyük, melanin pigmenti üreten ve yuvalanmalar tarzında gelişim gösterirler
    • Derinde lokalize nevüs hücreleri ise daha küçük, hiç veya çok az pigment üreten, diziler halinde veya tek tek görülen hücrelerdir
  • Melanositik Proliferasyonlar

    Melanositlerden kaynaklanan konjenital (doğuştan) veya edinsel benign lezyonlar
  • Melanositik nevüs

    Halk arasında "ben" olarak bilinen, en sık karşılaşılan benign lezyon
  • Melanositik nevüs oluşumu

    1. Normal deride az sayıda melanosit bulunur
    2. Junctional nevüs (Bileşke nevüsü)
    3. Compound nevüs
    4. İntradermal nevüs
    5. Yaygın hücresel yaşlanma görülen intradermal nevüs
  • Melanositik nevüs

    • Bej veya kahverenkli, düzenli pigmentasyon gösteren, küçük (çapı: >5 mm) papüler, yuvarlak, iyi sınırlı lezyonlar
  • Displastik nevüs

    Sporadik veya ailesel olabilen, potansiyel melanom öncüsü olarak kabul edilen lezyonlar
  • Displastik nevüs

    • Güneşe maruz kalan yerlerde ve güneş görmeyen bölgelerde görülebilen, sıradan melanositik nevüslerden daha büyük (sıklıkla 5 mm'den büyük çaplı), yüzeyi pürtüklü ve genellikle pigmentasyon açısından farklı görünümlü alanlar (çok renklilik) içeren, sınırları düzensiz lezyonlar
  • Ailevi displastik nevüs sendromu, melanom ile kuvvetli bir ilişki gösterir. Bu hastalarda yaşam boyu melanom gelişme riski %100'e yakındır
  • Sporadik vakalarda sadece 10 veya daha fazla sayıda displastik nevüsü olanların melanom gelişme riskinin artmış olduğu düşünülür
  • Melanomların çoğu de novo olarak gelişir
  • Displastik olsun veya olmasın, herhangi bir nevüsün melanoma dönüşüm olasılığı son derece düşüktür
  • Displastik nevüs

    • Mikroskobik olarak genellikle bileşik nevüs (compound) şeklinde görülür. Tanı kriterleri: Omuz belirtisi, Retelerin uzaması birleşmesi, Dermiste dermal fibroplazi ve Atipik melanositler
  • Melanom
    Melanositlerden köken alan malign tümör
  • Günümüzde erken müdahaleyle melanomların büyük çoğunluğunda cerrahi tedavi ile kür elde edilmektedir
  • Güneş ışınları melanom gelişiminde önemli rol oynayan tek predispozan faktör değildir
  • Melanom gelişimi
    1. Radyal büyüme fazı (epidermiste sınırlı büyüme)
    2. Vertikal büyüme fazı (dermise infiltrasyon)
  • Radyal büyüme fazındaki melanom hücrelerinin metastaz oluşturma yeteneği yoktur
  • Vertikal büyüme fazında melanom, metastaz potansiyeli olan bir hücre klonunu ortaya çıkarır
  • Melanomların önemli bir kısmında BRAF veya NRAS proto-onkogenlerinde sporadik aktive edici mutasyonlar görülür